1 Mayıs, başta işçi sınıfı olmak üzere, eşitlik ve özgürlük isteyenlerin kol kola girdikleri birlik, dayanışma ve mücadele günüdür.

Emek ve sermaye çelişkisinin ibresi maalesef günümüzde sermayeden yanadır. Sermayenin ibresi ise insanlık için bir kez daha ortaçağ karanlığına işaret etmektedir. İnsanlığın ilerici bütün birikimi sermayenin tehdidi altındadır. Halklarımızı savaş ve gericilik tutsak etmektedir.

Bugün sermaye, anavatanımız Kafkasya dâhil, birçok bölgenin kaynaklarını paylaşmak için halkları birbirine düşürmektedir. Bugün sermaye güçleri, insanların binlerce yıllık emekleri ile inşa olmuş kültürlerinin yerine, satma-satın alma kültürünü yerleştirmeye çalışmaktadır. Bugün  anadillerimizin yerine, sermayenin önünü açtığı dilleri okullarımızda öğreniyor, bu dilleri bilip bilmemekle sınanarak hayatta kalmaya çalışıyoruz.

İnsanlığın en büyük yıkımlarından biri olan, 21 Mayıs 1864 Büyük Çerkes Sürgünü ile anavatanından koparılan ve dünyanın birçok yerine zorla gönderilen Kuzey Kafkasyalılar, Çerkesler yani bizler için de durum değişmemektedir.

Biz egemenlerin yaptığı tarihin, yıkıcılığını ve tahribatını en iyi bilen dünya halklarındanız. Günümüzde de süren emperyalist oyunlarla her gün bir değerini daha kaybeden bizler, emperyalizmin saldırganlığının durdurulabileceğini, başka bir dünyanın yaratılabileceğini biliyoruz.

Biz Sosyalist Çerkesler, Kafkasya’da ”Amerikan Baharı” senaryolarının parçası olmayacağımızı ilan ediyoruz. Özgürlük ve demokrasi gibi kavramları halkları esir etmek için kullanan emperyalizmin senaryolarını boşa çıkaracağız.

Kafkasya ve içinde yaşadığımız Türkiye üzerinde oynanan emperyalist oyunlara karşı insanlığın geleceğini savunuyor ve bu geleceğin sosyalizm olduğunu söylüyoruz.

Sosyalizm, dünyanın neresinde olursa olsun Çerkes dili ve kültürünün ayakta kalıp gelişmesi için ön koşuldur. Saldırgan bir rekabetçiliğin hüküm sürdüğü, en büyük değerin kâr hırsı olduğu, çürütücü kapitalizm, sadece Çerkeslerin ayakta kalmasının önünde engel teşkil etmiyor, Çerkes kültürünü de çürüterek dönüştürmeye çalışıyor. Kültürümüzü ve değerlerimizi koruyacağız.

Türkiye’yi Amerikan Baharı’nın bölgesel ajanı haline getiren AKP, coğrafyamızdaki tüm halklar için olduğu gibi bizler için de büyük bir tehdittir. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın ardından sıranın Kafkasya’ya da geleceğini iyi biliyoruz ve AKP’yi ve onun uluslararası dostlarını uyarıyoruz. Halkımızın oyuncak gibi kullanılmasına izin vermeyeceğiz.

Öte yandan AKP, “açılımları” ile kandıramadığı halkımızdan, kendi yandaşı liberaller aracılığı ile işçi hakları ve sosyal güvence açısından bir ölüm fermanı olacak anayasaya destek istiyor. Bu tuzağa düşmeyeceğiz.

Yine AKP, gerici saldırıları ile Çerkes toplumundaki aydınlanmacı damarı yok etmeyi planlıyor. Kültürümüzde kadınların ve erkeklerin eşitliği, aydınlık bir geleceğe kol kola yürüme inancı vardır. Bu inancın zedelenmesine izin vermeyeceğiz.

Biz Sosyalist Çerkesler; 1 Mayıs’ta alanlarda, eşitliği ve özgürlüğü haykıracağız.

Anavatanımızı emperyalist çıkarları için ele geçirmeye çalışanlara karşı,

Kafkasyada ”Amerikan Baharı’na” karşı,

Anadillerimizin yok olmasına karşı,

Sefalete, yoksulluğa karşı,

İnsanlık onuru için,

Yaşasın Dünya ve Türkiye halklarının eşitlikçi geleceği!

Yaşasın Sosyalizm, yaşasın 1 Mayıs!

 

SOSYALİST ÇERKESLER